Kaçak yapı yıkımı sırasında arbede yaşandı

Muğla’da Yapılan Ruhsatsız Yapıların Yıkımı Başladı

Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Kıran ve Derinkuyu mahallelerinde, sahil bandındaki sit alanı içerisinde ruhsatsız olarak yapılan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilmiş ve hukuki süreci tamamlanan 14 adet yapının yıkımına bugün başlandı.

Yöre halkı, söz konusu yerlerin dedelerinden kalma yerler olduğunu öne sürerek, Kıran Mahallesi’nde yıkım öncesi ekiplerin köye girişini engellemek amacıyla yol kapatarak protesto düzenledi. Köylüler, yıkım işlemlerinin durdurulmasını ve kendilerine yol gösterecek bir çözüm üretilmesini talep ettiler.

Evi yıkılacak olan 65 yaşındaki Aysel Özdemir, elinde “Acil çözüm” yazılı pankart taşıyarak şunları söyledi: “Biz 3 ay müsaade istedi. Yangın oldu. Bu eşyaları nereye götürelim bu yağmurda. Kış günü geçsin 3 ay sonra istedik müsaademizi. Biz gâvur muyuz? Duysunlar bizden oy almaya gelenler bağırıyordu, ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız’ diye. Hiç yapmadılar. Ama zamanı gelir.”

“NE OLUR YAPMAYIN KARDEŞİM”

İsmail Hakkı Çakın da jandarma ekibine sarılarak ağlayarak, “Ne olur yapmayın kardeşim. Mağdurların yanında olun. Zalimlerin yanında olmayın. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” dedi.

Bölge halkı ile belediye ekipleri ve jandarma arasında kısa süreli yaşanan arbedenin ardından kolluk güçleri kalabalığı aşarak mahalleye girdi. Belediye ekipleri ise ilk olarak arazileri çevirmek için yapılan istinat duvarlarının yıkımıyla işe başladı.

“İNSANLARIMIZI KIŞ GÜNÜ ATEŞE ATMAYIN”

Yeniden Refah Partisi Muğla İl Başkanı Fatih Kocabıyık ise Kıran’daki yıkım için yöre halkına desteğe geldi ve şunları söyledi:

  • Bugün maalesef Kıran’da yıkımlar başladı. Vatandaşların arazilerini çevirmek için yaptığı duvar da şu anda yıkılmaktadır. Belediye aynı duvarı ikinci kez yıkmak için gelmiş durumda.
  • Bugün 27 tane insanın evi bir kez daha yıkılacak. Yetkililere sesleniyorum, bu yıkımları durdurun. İnsanlarımızı kış günü ateşe atmayın. Kıran zaten bir yangın atlattı.
  • Dağlarımız, insanların yuvaları, zeytinlikleri hep yandı. Arazileri hep yandı. Burada gariban köylünün evi, tarlasına yapmış olduğu istinaf duvarı yıkılmaktadır.
  • Tüm yetkililere sesleniyorum, lütfen Kıran ve Türkiye’deki tüm mağdurların sesini duyun ve bu yıkımları durdurun.

Evini kendisi yıkmaya başlayan Özgül Ünal da şunları söyledi: “Kış gününde kapı dışına çıkarılıyoruz hepimiz. Bir ümit verdiler. İmar barışını uzattılar, uzatmasalardı, madem belli bir sınır varmış. Devlet adamlarımız halkımızı doğru aydınlatmadı. Biz eşyalarımızı boşaltıyoruz şu an. Eşyaların nereye gideceği belli değil.”

Related Posts

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı: Çözüm Belediyeciliği ile Hizmetteyiz

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, vatandaşların taleplerini yerinde dinleyerek çözüm belediyeciliği anlayışıyla çalıştıklarını açıkladı. Ortak akıl ve istişare kültürü ile ilçeye değer katan hizmetler sunmaya devam ediyor.

İletişim Başkan Yardımcısı Özdemir görevden alındı

İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir görevden alınmasına ilişkin kararname Resmi Gazete’de yayımlmandı. Başkan yardımcılıklarına İlhami Giray Şahin ile Ferhat Pirinççi atandı.

CHP’den Toplu Sözleşme Eleştirisi

Gamze Taşcıer, toplu sözleşme görüşmelerinin tarihinin keyfi değişimini yasaya aykırı buldu.

Şehit uzman çavuş son yolculuğuna uğurlandı

Şırnak’ta 23. Piyade Tümen Komutanlığı’nda dün düzenlenen törenin ardından hava yoluyla Adana’ya getirilen 26 yaşındaki şehidin naaşı, babaevinde helallik alınmasının ardından merkez Çukurova ilçesindeki Kabasakal Mezarlığı’na götürüldü.

İstanbul’da havai fişek ve meşale satışı yasaklandı

İstanbul Valiliği yayınladığı genelgeyle; havai fişek, meşale gibi yanıcı maddelerin satışını 28 Ekim’e kadar yasakladı.

İsrailli insan hakları örgütleri teyit etti: Tel Aviv soykırım işliyor

Hamas, İsrailli insan hakları örgütleri tarafından yayımlanan İsrail’in Gazze Şeridi’nde 22 aydır işlediği soykırımı ortaya koyan rapora ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Tel Aviv hükümetinin, Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği eylemlerin, uluslararası hukukun tanımladığı tüm soykırım unsurlarını taşıdığı ifade edildi.