ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail’deki temaslarının ardından basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Blinken, Filistin-İsrail çatışmasında 95 günün geride kaldığını belirterek, “Saldırılardan ve sonrasında yaşanan çatışmalardan en çok etkilenen insanlar için zamanın farklı aktığını biliyoruz. Toplantının hemen öncesinde Gazze’de tutulan rehinelerin aileleriyle ve serbest bırakılan rehinelerle görüştüm. Bu ailelerin birçoğuyla artık birden çok kez görüştüm. Sevdiklerinden ayrı kaldıkları her gün, her saat, her dakika onlar için sonsuzluktur. Yüz binlercesi akut gıda güvensizliği yaşayan Gazze’deki aileler için de zaman farklı geçiyor. Aç çocuğunu doyuracak bir şeyler bulmaya çalışan anne ya da baba için bir günün daha yemeksiz geçmesi dayanılmazdır. Bunlar, bu çatışmadan en çok etkilenen insanlar için bu 95 günün ne kadar ağır hissettirdiğinin ve hissettirmeye devam ettiğinin sadece birkaç örneği” ifadelerini kullandı.
Blinken, “Bu muazzam can kaybı, 7 Ekim’in bir daha asla yaşanmamasını sağlamak için İsrail’in yanında durmaya devam etmemizin bazı nedenlerinden biri. Geri kalan rehineleri evlerine döndürmeye, insani krize çözüm bulmaya, Gazze’deki sivillerin korunmasını güçlendirmeye ve çatışmanın yayılmasını engellemeye yoğun bir şekilde odaklanmamızın nedeni de bu. Bu bölgede kalıcı barış ve güvenliğe giden yolu açmak için acilen çalışmamızın nedeni de budur” şeklinde konuştu.
İsrail hakkında soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan davaya değinen Blinken, soykırım suçlamasının yersiz olduğunu iddia etti.
“GAZZE’DE SİVİL ÖLÜMLER ÇOK YÜKSEK”
Diğer yandan Gazze’de hızla artan can kaybını hatırlatan Blinken, “Gazze’deki siviller, özellikle de çocuklar arasındaki günlük can kaybı çok yüksek. Kerem Şalom’un açılması da dahil olmak üzere Gazze’ye gönderilen yardım miktarının artırılması konusunda önemli ilerleme kaydedildi. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler’e göre Gazze nüfusunun yüzde 90’ı akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Çocuklar için uzun süre yeterli gıdanın olmayışının etkisi yaşam boyu sonuçlar doğurabilir. Görüşmelerimde de altını çizdiğim gibi daha fazla gıda, daha fazla su, daha fazla ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin Gazze’ye ulaşması gerekiyor. Gazze’ye vardıklarında ise onlara ihtiyacı olan insanlara daha etkili şekilde ulaştırılmaları gerekiyor. İsrail’in Gazze’nin diğer bölgelerine geçişteki her türlü engeli kaldırmak için elinden geleni yapması gerekiyor. Yardımın güvenli bir şekilde hareket edebilmesini sağlamak için çatışmayı önleme prosedürlerinin iyileştirilmesi bunun kritik bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
“BM’NİN DEĞERLENDİRME MİSYONU YÜRÜTECEĞİ BİR PLAN ÜZERINDE ANLAŞTIK”
İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki faaliyetlerini ve birliklerini azalttığını söyleyen Blinken, “Bugün BM’nin değerlendirme misyonu yürütmesi için bir plan üzerinde anlaştık. Yerinden edilen Filistinlilerin kuzeydeki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlamak için ne yapılması gerektiğini belirleyecek. Bu bir gecede gerçekleşmeyecek. Ciddi güvenlik, altyapı ve insani zorluklar var. Ancak misyon, bu engelleri ve bunların nasıl aşılabileceğini değerlendiren bir süreci başlatacak” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİNLİLERE GAZZE’DEN AYRILMALARI YÖNÜNDE BASKI YAPILMAMALI”
Blinken, “Bugünkü görüşmelerde çok açık bir şekilde şunu ifade ettim. Filistinli siviller, şartlar izin verir vermez evlerine dönebilmelidir. Onlara Gazze’den ayrılmaları yönünde baskı yapılmamalı. Başbakana da (Binyamin Betanyahu) söylediğim gibi ABD, Filistinlilerin Gazze dışına yerleştirilmesini savunan her türlü öneriyi kesin bir şekilde reddediyor. Başbakan da bugün bana bunun İsrail hükümetinin politikası olmadığını bir kez daha söyledi” dedi.
İKI DEVLETLİ ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Bölgede İsrail için daha kalıcı bir barış ve güvenliğin nasıl inşa edilebileceğini görüştüklerini de aktaran Blinken, “Bu ziyaretimde görüştüğüm herkes uzun süredir devam eden şiddet döngüsünü sona erdirecek ve İsrail’in güvenliğini sağlayacak kalıcı bir çözümü desteklemeye hazır olduklarını söyledi. Ancak bunun Filistin devletine giden yolu içeren bölgesel bir yaklaşımla mümkün olabileceğinin altını çizdiler. Bu hedeflere ulaşılabilir, ancak yalnızca birlikte yürütülürlerse. Bu kriz, biri olmadan diğerinin olamayacağını ve entegre bir bölgesel yaklaşım olmadan her iki hedefe de ulaşamayacağınızı açıklığa kavuşturdu. Bunu mümkün kılmak için İsrail’in, halkının İsrail’le barış içinde ve komşu olarak yan yana yaşamasına liderlik etmeye istekli Filistinli liderlerin ortağı olması gerekiyor. Cezasızlık kalan yerleşimci şiddeti, yerleşimlerin genişletilmesi, yıkımlar, tahliyeler, İsrail’in kalıcı barış ve güvenliğe ulaşmasını kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Filistin yönetiminin ise reforma ihtiyacı olduğunu söyleyen Blinken, “Bu konuları diğerlerinin yanı sıra Devlet Başkanı Abbas’la da görüşmemde gündeme getirmeyi planlıyorum” dedi.
HUSİLERE MESAJ
Blinken, Yemen’deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz’de İsrail ile bağlantılı gemileri hedef aldığı saldırılara da değinerek, “Husilerin bu eylemleri devam ederse sonuçlarının olacağını açıkça belirtmek istiyoruz” şeklinde konuştu.