Türkiye’den yurt dışına kaçırılan eserler arasında Urartu kökenli olanların da yer aldığı belirtildi. Programlara katılmak üzere Van’a gelen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, Kevenli Mahallesi’nde kaçak kazılar nedeniyle sürekli şikayet konusu olan buradaki tarihi manastır kalıntısının olduğu bölgeyi inceledi.
Kaçak kazı sonucu oluşan çukurların kapatılması ve güvenlik tedbirleriyle ilgili müze yetkilileriyle planlama yapan Boz, kültür varlığı kaçaklığıyla mücadelenin Türkiye’nin suçla mücadele alanında öncelikli konularından biri haline geldiğini söyledi.
“TARİHİ VARLIKLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Kültür varlıklarının yerine tekrar konulabilen unsurlar olmadığını, milli ve ulusal değerlerin yerinde korunması için mücadele ettiklerini belirten Boz, “Tarihi varlıklarımıza sahip çıkmak çok önemli. Kültür varlığı başka suçları finanse etmek için de kullanılıyor. Burada elde edilen gelirlerin önüne geçmemiz gerekiyor. Kültür varlığını bulmak için yapılan kaçak kazılar, arkeolojik alanda çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Tabaka, tabaka, belki diş fırçasıyla, iğneyle kazdığımız yerler hunharca katlediliyor. Bunların hepsini önlemenin yolu, elbirliğiyle bu konuda kararlı bir duruş sergilemek.” diye konuştu.
FARKINDALIK ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜLÜYOR
Kültür varlıklarının korunması için yürüttükleri çalışmalara değinen Boz, kamera, foto kapan, çitle çevirme gibi önlemler aldıklarını ifade etti. Bu tedbirlerden daha fazla önemi verdikleri konunun eğitim ve farkındalık faaliyetleri olduğunu vurgulayan Boz, şunları kaydetti:
“Eğitim ve farkındalık faaliyetleri kapsamında çeşitli yaş ve toplumsal duruma göre ayırdığımız gruplara eğitim veriyoruz. Yetişkin ve anaokulundan başlayıp üniversiteye kadar öğrenci gruplarına, muhtarlara, güvenlik güçlerine eğitimler veriyoruz. Bu kapsamda “Biri Arkeolog mu dedi?” diye bir çocuk kitabı yayımladık. Bir internet sitesi çalışmamız var. Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesine yönelik çocuklarımız için pek çok materyal burada yer alıyor. Ayrıca “Artemis’in Yolculuğu” isimli bir çizgi roman yaptık. Yurt dışına yasa dışı yollarla çıkarılmış bir eserin ülkeye getirilmesi için neler yapıldığını bu çizgi romanda anlattık.”
Yurt dışına kaçırılan eserler arasında Urartu kökenli eserlerin sayısının daha fazla olduğuna dikkati çeken Boz, kültürel mirasların yeniden ülkeye getirilmesi için diplomatik girişimlerin devam ettiğini anlattı.Urartu kökenli eserlerin çok özel olduğunu belirten Boz, şunları kaydetti:
“Urartu eserleri, bölgenin kimliğini, kültürünü gösteren, tarihinin ne kadar eskiye gittiğini ortaya koyan önemli bir Anadolu uygarlığının izleri. Bu Anadolu uygarlığını elimizden almak isteyen, hak iddia edenler var. Bunları engellemek için sahip çıkmamız gerekiyor. Bu sebeple son zamanlarda Urartu kökenli eserlerin kaçak kazıyla elde edilerek yurt dışına çıktığını görüyoruz. Bunlardan çok önemli iki grubu, İsviçre ve Macaristan’dan iade aldık. Yakında bunları müzemizde teşhir edebilecek ve halkımıza gösterebileceğiz.”
Bu tür eserlerin kaçırılmamasının, yurt dışındaki iadesinden daha önemli olduğunun altını çizen Boz, “Güç birliği yaparak bu suçla mücadele etmeliyiz. Güvenlik güçleri ve bakanlığın bölgedeki kültür varlığını korumak için ciddi çalışmaları var. Her türlü gayrete rağmen Urartu eserlerinin yurt dışına kaçırılmasında artış var. Yurt dışından iadesi yapılan eserlerin ait olduğu yerde sergilenmesi bizim için önemli. Eğer halkımız ilgi gösterir, sahip çıkarsa, eserlerin burada sergilenmesi konusunda gerekli kararları veririz.” değerlendirmesinde bulundu.