Pestisit kalıntılarına maruz kalan çocuklar için tek ilaç; Lucrin Depot sorunu TBMM gündeminde

Çocuklarda Lucrin Depot İlacı Krizi TBMM Gündeminde

Çocuklarda erken ergenliği tedavi etmek için kullanılan Lucrin Depot ilacının eczanelerde bulunamaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tartışma konusu oldu. DEM Parti Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu‘na yazılı soru önergesi vererek konuyu gündeme taşıdı.

Pestisitlerin çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dair bilimsel raporların arttığı bir dönemde, Lucrin Depot ilacının bulunamaması hem uzmanlar hem de halk arasında endişe yaratıyor. Yaşanan sorunun sadece tedarikle ilgili olmadığını belirten eczacılar ve çocuk sağlığı uzmanları, bu durumun yapısal bir kamu politikası sorunu olduğunu vurguluyorlar.

Karar’ın aktardığına göre, Lucrin Depot ilacının çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu belirten Gergerlioğlu, Sağlık Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:

  • “Lucrin Depot ilacının ithalatı durduruldu mu?”
  • İlacın piyasada bulunamaması nedeniyle alınan önlemler nelerdir?
  • Bu ilacın muadili mevcut değil mi?
  • Döviz kuru ile sabit Euro kuru arasındaki fark, ilaç krizini derinleştiriyor mu, bu konuda güncelleme yapılacak mı?
  • Son beş yılda ilaç teminiyle ilgili bakanlığa kaç şikayet geldi?
  • Pestisit kalıntılarına maruz kalan çocukların sağlığını korumak için neler yapılıyor?

Gergerlioğlu, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın konuyla ilgili tatmin edici açıklamalar yapmadığını belirterek, “Bilimsel bilgi ve kurumsal kapasite var, eksik olan sadece politik irade” dedi.

Greenpeace Raporu: Sofralardaki Zehir

Greenpeace Türkiye’nin “Pestisitler ve Çocuklar” raporuna göre, sebze ve meyvelerde yüksek oranda hormon bozucu, kanserojen ve sinir sistemine zarar veren pestisitler tespit ediliyor. Bu pestisitlerin %43’ü PFAS içeriyor ve çocukların gelişmekte olan bağışıklık ile sinir sistemlerine kalıcı zararlar verebiliyor.

Eczacı Odaları: Yapısal Bir Kriz

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan, “Muadili yok. Firma Türkiye’ye satmıyor. Rapor alma şartları da zorlaştırılmış olabilir” diyerek yaşananların geçici değil, yapısal bir ilaç politikası krizi olduğunu belirtti. Ankara Eczacı Odası Başkanı Cem Abbasoğlu, yaşananların “geçici bir tedarik sorunu değil, yapısal bir ilaç politikası çöküşü” olduğunu ifade etti.

Serbest piyasada Euro kuru 44 TL’yi aşarken, Sağlık Bakanlığı’nın hala 21,67 TL sabit Euro kuru kullandığı ilaç fiyatlandırmasının, ithal ilaçların ülkeye girişini zorlaştırdığı belirtiliyor.

Related Posts

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias’ın organları umut oldu

Samsun’da kazada yaralanıp, kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias Naif Elias Nasır’ın (16) 2 böbrek, 2 kornea, kalp ve karaciğeri, 6 kişiye umut oldu. Nasır’ın dayısı Meşal Gaip Huseyin Nasır, “Biz 9 senedir Samsun’dayız. Vatandaşların bize çok iyilikleri oldu. Biz de buna bir karşılık göstermek istedik” dedi.

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.